Tarihçe

Ordu'nun tarihi Kaşkalar'la başlar. İÖ II.binde yörede yaşayan Kaşkalar, çağdaşları Hititler'le sürekli çatışmış. İÖ XII. yy başlarında  da Ege Gök Kavimleri'nin etkisiyle tarih sahnesinden silinmişlerdir. İÖ IX. yy'da Ordu ve Giresun yörelerinde, Karadeniz'in kuzeyinden gelen Amazonlar yaşamaktaydı. Amazonlar zamanla Ege kıyılarına ve Yunanistan'a dek uzandılar. Bir söylenceye göre, Amazonlar'ın, yöredeki değerli altın postu kaçırmaları, Teselyalı denizcileri bu postu geri almak için onların peşine düşmek zorunda bıraktı. Bu nedenle zengin Karadeniz kıyalırını keşfeden Ege'deki koloniler, özellikle de Miletoslular, yörede yavru koloni kentleri oluşturdular. Kotyora'da (Ordu) bu kentlerden biriydi.

İÖ VI. yy.'da yörede başlayan Med üstünlüğü, Kimmer ve İskit akınlarıyla giderek zayıfladı. Med Devleti Karadeniz kıyı yerleşmeleri üzerindeki eski otoritesini yitirmeye başladı. Sonunda, İÖ 550'de Medler'i yenilgiye uğratan Pers Kralı II Kiros, tüm Anadolu'da olduğu gibi, Ordu ve yöresinde de üstünlük sağladı.

İÖ 331'de ise yörede İskender'in egemenliği başladı. Onun ölümünden kısa bir süre sonra, Pers soylularının ardılı oldukları ileri süren Pontoslular, yönetimi ele geçirdiler. Giderek genişleyen ve güçlü bir devlet olan Pontos Krallığı'nın çıkarları, İÖ II. yy başlarında Roma Devleti'nin çıkarlarına ters düşmeye başladı. İÖ 66'da, Roma güçlerince Aras Irmağı'na dek kovalanan Pontoslular, bu toprakları Roma'ya bırakmak zorunda kaldılar. İÖ 63'te ise Roma yönetimi, Pontos Devleti'ni tümüyle ortadan kaldırdı. 395'te, Doğu Roma toprakları içinde kalan Ordu, Bizans Dönemi boyunca Armeniakon Theması'na bağlandı.

Yöre, 1071'de Danişmend Gazi'nin yönetimine girdiyse de 1075'te yeniden Bizanslılar'ın eline geçti. 1204'te İstanbul Haçlılar'ca alınıp burada bir Latin İmparatorluğu kurulunca, Aleksios Komnenos, Trabzon'a çekilerek merkezi Trabzon olan Rum Pontos İmparatorluğu'nu kurdu. Ordu ve yöresi de imparatorluğun sınırları içinde kaldı. Ancak, imparatorluk Türkmenler'in sürekli tehdidi altında yaşadı. 1346'da yöre Canikli Hacı Emiroğulları'nın yönetimine girdi.

1391'de, Yıldırım Bayezid, Karadeniz beyliklerini bir bayrak altında toplamak amacıyla Canik Beyliği'nin merkezi olan Samsun'u ele geçirdi. Bu arada Hacı Emiroğulları'ndan Süleyman Bey de, Osmanlı üstünlüğünü kabul etti. 1402 Ankara Savaşı'yla Yıldırım Bayezid'i ağır bir yenilgiye uğratan Timur, kendisine vergi vermeleri koşuluyla beylikleri yeniden canlandırdı. 1461'de Fatih Sultan Mehmed'in Hacı Emiroğulları(na, hemen ardından da Rum pontos Devleti'ne son vermesiyle, Ordu Osmanlı topraklarına katıldı.

Şemseddin Sami Kamus ül-Alam'da Ordu'yu şöyle anlatır:

"Trabzon Vilayeti'nin Merkez Sancağı'na bağlı kaza merkezi bir kenttir. Eski Ordu, Bozok Kalesi yöresindeydi. Sinop ve Giresun kentleri kurulunca, Ordu halkı bu yeni kentlere ve bugünkü Ordu'nun yerine yerleşerek, eski Ordu'yu boşaltmıştır. Kaza, Ordu Kasabası'yla Bulman, Perşembe, Ulubey, Habsmana, Aybastı adlı 5 nahiyeden oluşur. Tüm kazanın nüfusu 99.333'tür. Bu nüfusun yaklaşık 80.000'i Müslüman, geri kalanı Rum ve Ermeni'dir. Toprağı çok verimli ve bitektir. Tahıl ve baklagiller başta olmak üzere kendir, pirinç, zeytin, fındık, ceviz ve meyve yetiştirilir. Kazada 4 rüştiye vardır."

Ali Cevad ise Ordu'ya ilişkin olarak Memalik'i Osmaniye'nin Tarih ve Coğrafya Luatı'nda şu bilgilere yer verir:

"Trabzon Vilayeti Merkez Sancağı'na bağlı kaza merkezi bir kenttir. Kaza 5 nahiye ve 309 köyü kapsar. 2.000.000 frank dışalımı, 6.600.000 frank dışsatımı vardır."